MESLEK SEÇİMİ

Yazar : Prof. Dr. Norma RAZON, Eğitim Danışmanı – Pedagog

Çocuk doğar, büyür, gelişir, okula gidecek yaşa gelir. Zorunlu ilkokul dönemini bitirdikten sonra ya ileride seçeceği mesleğe hazırlanmak üzere okumaya devam eder, ya da öğrenimine son verir, çalışma hayatına atılır. Birey, ister ilkokulu bitirdiğinde, ister daha sonraki öğrenim basamaklarından birinden ayrıldığında, iş veya meslek seçme sorunu ile karşılaşır.

Günümüzde binlerce insanın işinde başarılı olamadığı, yüz binlerce insanın iş aradığı, iş ve meslek sayısının da otuz binin üstünde olduğu düşünülürse, meslek seçiminin ne kadar güç bir iş olduğu, mesleki rehberlik hizmetine duyulan ihtiyacın da ne kadar büyük olduğu anlaşılabilir.

Meslek seçimi, bireyin yaşamında son derece önemli bir karardır. Çünkü meslek, bireyin hayatını kazanmak için yaptığı geçici bir iş değil, belli bir formasyonu gerektiren, ilgi, bilgi ve beceri isteyen sürekli bir uğraştır. Bireyin mesleğini seçmesi, ömrünün büyük bir kısmının geçeceği çalışma ortamını ve yaşam biçimini belirlemesi demektir. Birey meslek seçimi sırasında yetenek, ilgi ve isteklerini göz önünde tuttuğu oranda başarılı ve mutlu olur, ülke ekonomisine katkıda bulunur. Ancak, ülkemizde meslek seçimi daima bireyin yetenek ve ilgileri doğrultusunda yapılamamakta, rastlantılar, işsizlik, aile baskısı, çevre koşulları ve ekonomik olanaksızlıklar, bireyin meslek seçimini etkilemektedir.

Bir yandan meslek sayısının giderek artması, her meslek dalında en yetenekli elemanın tercih edilmesi, pek çok alanda meslek eğitiminin zorunlu tutulması, bu eğitimin uzun ve masraflı olması, bunların yanı sıra, üniversiteye girmeyi başaran her öğrencinin yetenek ve ilgileri doğrultusunda öğrenim görmemesi, her mezunun da uzmanlık alanında iş bulamaması, gencin istediği mesleğe giriş koşullarından haberdar olmaması, çalışmayı tasarladığı alanı ve diğer meslekleri iyi tanımaması, karar sırasında kendi özellikleri ile, seçeceği mesleğin nitelikleri arasında uygunluk olup olmadığını aramaması, onun iş hayatında başarısız, mutsuz ve verimsiz olmasına yol açmaktadır.

Meslek alanında başarısızlık ve mutsuzluk duygularını yaşamamak için, birey öncelikle kendini tanımalı, daha sonra meslekler hakkında bilgi sahibi olmalı, nihayet seçmeyi düşündüğü meslek veya mesleklerin kendi özelliklerine uygunluğunu araştırmalıdır.

Bireyin kendini tanıması; sağlık durumunu, bedensel özeliklerini, güçlü ve zayıf yönlerini, arzu ve ideallerini bilmesi, özel yetenek ve becerilerini, yeteneksiz ve başarısız olduğu alanları, ilgi ve isteklerini, ilgi duymadığı konuları, zeka düzeyi ve biçimini, karakter ve kişilik yapısını, sosyal çevredeki yerini belirlemesidir. Birey, kendi özelliklerini keşfetme konusunda ailesinden, arkadaş ve öğretmenlerinden, -varsa- okuldaki veya çevredeki rehberlik uzmanlarından yardım alabilmeli, onu tanıyanlarla konuşarak kendi özellikleri hakkında bir değerlendirme yapabilmelidir.

Bireyin meslekleri tanıması; seçmeyi tasarladığı meslek veya mesleklerin nitelikleri hakkında bilgi sahibi olmasıdır. Bütün meslekleri tanımak mümkün olmadığından, birey, hoşlandığı, ilgi duyduğu, yetenekli olduğuna inandığı meslekler hakkında bilgi toplamalıdır. Bir mesleği tanımak, o mesleğin evrimini, o meslek alanında yapılan işin niteliğini, çalışma ortamını, mesleğe hazırlanma koşullarını, meslekte aranan özellikleri, çıraklık süresini, kazanç durumunu, yükselme ve ilerleme şansını, işin ülkedeki geçerliliğini ve iş bulma olasılığını bilmek demektir. Meslekler hakkında bilgi edinmek için birey, o meslek dalında çalışanlarla görüşmeli, ilgili iş alanlarını gezmeli, çalışma ortamını ve koşullarını gözlemlemeli, meslekleri tanıtan kitap ve broşürlerden yararlanmalı, o mesleğe hazırlayıcı eğitimi veren kurum ve kuruluşları tanımalıdır.

Bireyin kendi özellikleri ile mesleğin nitelikleri arasında uygunluk araması; kendisine uygun olan meslekleri belirlemesidir. Bireyin seçmeyi amaçladığı mesleğin kendi yetenek, beceri, ilgi ve bilgisine ne kadar uygun olduğunu araştırmasıdır.

Birey, gelişigüzel yapılmış seçimlerin başarısızlık ve mutsuzlukla son bulduğunu hatırlayarak, seçmeyi tasarladığı mesleğin sağlayacağı kazanç ve olanaklarla, bu mesleğin çalışma koşullarının ve iş ortamının, kendi istekleri doğrultusunda olup olmadığını araştırmalıdır. Birey yetenekli olmadığı, ilgi duymadığı bir mesleği sadece büyük kazanç sağladığı veya toplumsal saygınlığı olduğu için seçmekten kaçınmalı, iş bulma şansı az olan, ülke çapında geçerli olmayan bir işe kendini hazırlamak gibi bir hataya düşmemek için ani kararlar vermemeli, bilinçli bir meslek seçimi yapmalıdır.